Yargıya Yönelik Saldırılar

Ülkemizin yüksek standartlı bir demokrasiye kavuşması için uzun yıllar boyunca büyük çaba harcadık. Reformlar gerçekleştirdik ve adaleti savunurken aynı zamanda kalkınmayı da hedefledik. Güvenilir bir adalet sistemi kurmak, hukukun üstünlüğünü sağlamak için önemli mesafeler kat ettik. 15 Temmuz hain darbe girişiminde, hukukun üstünlüğünü esas alan yargı sistemimiz sayesinde milletimiz darbecilere karşı koyabildi. Geçmişte yaşanan darbelerde, yargının tarafsız davranamadığı ve hatta darbecilerin yanında yer aldığı acı gerçekleri unutmamalıyız. Bugün ise, yargıya yönelik saldırıların sebebi, geçmişteki vesayetçi anlayışı özleyenlerin ve yargıyı kendi çıkarları için kullananların tepkisidir. Bu saldırılara asla müsaade etmeyeceğiz. Yargımızın bağımsızlığına yönelik her türlü saldırıya karşı uyanık olmalıyız.

Kara Propaganda ve Güvenilirlik

Türkiye'nin hukuk güvenliği endekslerinde düşük sıralarda gösterilmesi tamamen bir kara propagandadır. Bazı kuruluşlar tarafından yayınlanan bu endeksler, bilimsel kriterlerden uzak, Türkiye gerçekleriyle uyuşmayan ve siyasi güdümlü veriler içermektedir. Örneğin, sözde basın özgürlüğü endeksinde, yüzlerce gazetecinin ölümünden sorumlu olan İsrail'in bile Türkiye'nin önünde gösterilmesi, bu endekslerin ne kadar güvenilir olmadığını göstermektedir. Bu kara propaganda, ülkemizin imajını zedelemek ve iç huzursuzluğu artırmak amacıyla yapılmaktadır. Bu manipülasyonlara karşı dikkatli olmalı ve gerçekleri savunmalıyız. Bu durumun sorumlularından bazıları ise, maalesef muhalefet partileridir. Dışişleri Bakanlığı kaynaklı olduğu öne sürülen bu çalışmalara itibar etmemeliyiz. Yargımızın karalanmasına kesinlikle izin vermeyeceğiz. Yirmi beş bin hakim ve savcımız, gece gündüz büyük bir özveriyle çalışmaktadır.

Yargı Reformu ve Yeni Anayasa

Anayasa Mahkemesi ve diğer yargı kurumlarında yapılan reformlarla, darbelerin önüne geçmeyi hedefledik. Anayasamızda darbecilerin yargılanamaması gibi maddeleri kaldırdık. Sıkı yönetim gibi vesayetçi uygulamaları ortadan kaldırdık. Şimdiki hedefimiz, daha demokratik, sivil ve katılımcı bir anayasadır. Yeni anayasa çalışmaları, toplumun tüm kesimlerini kapsayacak şekilde yürütülmektedir. Bu çalışma ile vesayetçi anlayışın tamamen ortadan kaldırılmasını ve hukukun üstünlüğünün tam olarak sağlanmasını hedefliyoruz. Amasra ve benzeri yerel düzeydeki teşkilatlarımız da bu çalışmaları yakından takip ediyor ve destekliyor. Hukuk devleti ilkesini güçlendirmek için çalışmalarımız devam edecek. Yeni yargı reformu strateji belgemiz, toplumsal huzurun sağlanması ve suçla mücadeleye yönelik düzenlemeleri içerecektir. Türkiye yüz yılına yakışır bir anayasayla ilerleyeceğiz. Hukuka aykırı davranışlara karşı mücadelemiz devam edecek. Yeni dönemde vatandaşlarımızın haklarını daha iyi koruyacak düzenlemeler getireceğiz.