Çocuk İşçiliğinde Korkutucu Artış

Bir milletvekilinin TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu'nda yaptığı konuşmada ortaya konan verilere göre, ülkemizde çocuk işçiliği tehlikeli boyutlara ulaşmış durumda. 2013 ile 2023 yılları arasında 671 çocuk iş cinayetlerinde hayatını kaybetti. Bu rakamlar, 2024 yılında da artış gösteriyor. Kanunlar açıkça tehlikeli ve ağır işlerde çocukların çalıştırılmasını yasaklıyor olmasına rağmen, uygulamada ciddi eksiklikler var. Bu durum, çocukların hem fiziksel hem de psikolojik sağlıklarını ciddi şekilde tehdit ediyor. Yetersiz denetimler, iş güvenliği önlemlerinin eksikliği ve yoksulluk, bu acı gerçekliğin başlıca sebepleri arasında yer alıyor. Çocukların güvenli ve sağlıklı bir ortamda yaşamalarını sağlamak, devletin en temel sorumluluğu olmalıdır.

Mesleki Eğitim Merkezlerindeki Tehlikeler

Mesleki Eğitim Merkezleri (MESEM), hükümetin ucuz iş gücü politikasının bir ürünü olarak eleştiriliyor. Yaklaşık 2 milyon çocuğun eğitimden koparılmış vaziyette bu merkezlerde çalıştırıldığı iddia ediliyor. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı'nın denetleme görevi, yeterince etkili biçimde yerine getirilmiyor. Çocuklar 12 saatten fazla süreyle güvencesiz ortamlarda çalıştırılıyor. Çocuk iş cinayetlerinin artması, bu merkezlerde iş güvenliğinin yetersiz olduğunu gösteriyor. 15 milyar liraya yaklaşan kamu kaynağının aktarıldığı bu merkezlerde, çocukların güvenliği ikinci plana atılıyor. Yasal düzenlemeler ve denetimler güçlendirilmeli, çocukların güvenliği sağlanmalıdır.

Devletin Sorumluluğu ve Çözüm Önerileri

Çocuk işçiliği, devlet eliyle meşrulaştırılmış bir sorun olarak görülüyor. Çocukların şantiyelerde, sanayide ve inşaatlarda çalıştırılması kabul edilemez bir durum. 8-9 yaşlarında iş hayatına giren çocuklar, ağır ve tehlikeli işlerde çalıştırılıyorlar. Son yıllarda çocuk iş cinayetlerinde artış yaşanması, devletin bu konudaki sorumluluğunu gözler önüne seriyor. 2017-2023 yılları arasında açıklanan Çocuk İşçilikle Mücadele Programı'nın sonuçları yetersiz kalmış gibi görünüyor. AB'de çocuk yoksulluğunda birinci, OECD'de ise ikinci sırada yer alan ülkemizde, çocukların geleceği tehlike altında. Çocukların yeri okuldur, güvenli bir ortamda büyümeleri sağlanmalıdır. Yoksulluğun azaltılması, eğitime erişimin artırılması ve etkin denetimlerle çocuk işçiliği ile mücadele edilmelidir.